Erdoğan ve Barzani’nin ana gündemi Rojava olacak

14.11.2013 Vatan
Read in English

Hafta sonu Diyarbakır’da ilginç şeyler yaşanacak. Irak’tan Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesut Barzani, yıllardır Türkiye’ye gelemeyen Kürt sanatçı Şivan Perwer’le birlikte gelip Başbakan Erdoğan’a eşlik edecekler. Ayrıca İbrahim Tatlıses de onlara katılacak ve Şivan ile düet yapacaklar.
Bütün bu isimlerin bir araya gelmesinin birçok boyutu söz konusu. Şivan’dan başlayacak olursak: Genç yaşta Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan sanatçı kısa sürede dünyanın dört bir yanındaki Kürtler nezdinde popüler bir isim haline geldi. Zamanla Şivan ile PKK hareketi arasında sorunlar çıktığını biliyoruz. Öyle ki Nisan ayında kendisiyle Erbil’de yaptığımız söyleşiye başlığına onun “Öcalan bir mesaj daha çıkarsın ve desin ki Şivan'ı rahat bırakın!” sözlerini çıkartmıştık.
 (Şivan Perwer Öcalan bir mesaj daha çıkarsın ve desin ki Şivan'ı rahat bırakın)
Kürt sanatçı daha önce Avrupa’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la görüşünce (ki Arınç da hafta sonu Diyarbakır’da olacak), yine PKK çevrelerinin eleştirilerine maruz kalmıştı. BDP sözcülerinin daha şimdiden “AKP’nin seçim propagandası” olarak tanımladığı faaliyetlerin bir parçası olması, ister istemez kendisini hükümete daha fazla yaklaştıracak, Kürt siyasi hareketinden de uzaklaştıracaktır.

PYD’nin önünü kesmek
BDP çevreleri Şivan’a, “AKP’nin kendi Kürtlerini yaratma programı”na dahil olduğu için kızıyor ve ona Kemal Burkay örneğini hatırlatıyorlar. Ne var ki, eğer sahiden AKP’nin böyle bir planı varsa bunun en önemli parçası Mesut Barzani olsa gerek. 2012 Eylül ayındaki AKP Kongresi’nde de bir konuşma yapan (hatta tam o konuşurken salonda “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganı atılınca kafalar karışmıştı) Barzani çok kritik bir zamanda Diyarbakır’a geliyor.
Tabii ki ilkin akla yerel seçimler geliyor. Ardından Türkiye’nin yeniden iyileştirmeye çalıştığı Irak ile ilişkileri ve bu bağlamda Kürdistan’da çıkan petrolün durumu gibi ikili meseleler. Ne var ki Erdoğan-Barzani buluşmasının ana temasının Türkiye ve Irak değil de Suriye olacağı kesin gibi. Zira Suriye’nin “Rojava” diye adlandırılan Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölge, büyük ölçüde Abdullah Öcalan çizgisindeki PYD’nin kontrolüne geçti. PYD bunu Ankara ve Erbil’in karşısına çıkardığı bütün engellere rağmen başardı.
Görüldüğü kadarıyla Erdoğan ile Barzani, ayrı ayrı önünü kesemedikleri PYD’ye karşı birlikte ne tür stratejiler geliştirebileceklerini tartışacak ve zaman geçirmeden bunları devreye sokmaya çalışacaklar. Ancak bu tür ortak stratejilerin önünde ayrı ayrı engeller çıkacak. Örneğin Barzani, bazı Kürtlerin önünü kesmek için Türkiye ile anlaşma yapmakla suçlanacak ki çoktan bu tür itirazlar gelmeye başladı. Erdoğan da PKK’nın çözüm sürecini sonlandırma tehditlerine maruz kalacak.

İmralı’dan geçen yol
Önlerine çıkabilecek engeller bir yana şu soruyu sormak şart: PYD’nin elinden, Ankara’ya ve Erbil’e rağmen, El Kaide unsurlarıyla çatışa çatışa elde etmiş olduğu gücü ve mevzileri almak nasıl mümkün olabilir? Türkiye’nin de destek verdiği, Suriye’de rejimi devirmeye yönelik planların hemen tümünün çöktüğü; buna bağlı olarak Ankara’nın Bağdat ve Tahran’la ilişkilerini normalleştirmeye çalıştığı bir konjonktürde PYD’nin elinin daha da güçlenmiş olduğunu söylemek yanlış olmaz. Dolayısıyla Erdoğan ve Barzani’nin PYD’yi köşeye sıkıştırmaya çalışmaktan ziyade onu kazanmaya çalışmaları daha akıl kârı olacaktır. Tabii böyle bir stratejinin yolunun İmralı’dan geçmek zorunda olduğu da açık. Öcalan’ın görüşmelerin “format”ını değiştirme talebini Suriye’yi göstererek meşrulaştırmaya çalıştığını unutmamak lazım.
Eğer birileri Öcalan’ın karşısına Barzani’yi çıkartmayı planlıyorsa bunun tutacağının sanmam. Kaldı ki Barzani de kendisi için son derece riskli olan bu öneriyi herhalde benimsemeyecektir.

Gülen cemaati ve seçimler
Fethullah Gülen hareketinin “amiral gemisi” olarak tarif edebileceğimiz Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) dün yazılı bir açıklamayla (http://www.gyv.org.tr/Aciklamalar/Detay/105/) cemaatin siyaset ve siyasi partilerle ilişkisini bir kez daha tarif etti. Bu açıklamanın hemen ardından yaptığımız bir değerlendirmeyi şu bağlantıdan okuyabilirsiniz: Gülen cemaati seçimler öncesi hükümetle arasındaki mesafeyi açıyor




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı