Türkiye'de Kürt milliyetçiliğinin yükselişi

23.12.2012 Vatan

Geçen yıl Ekim ayında "Kürt hareketini anlamak" başlığıyla içiçe geçmiş dört analiz kaleme almıştım. Bunların üçüncüsü "Kürt hareketi solcu mu, milliyetçi mi?" başlığını taşıyordu ve hareket içinde yer alıp milliyetçiliğe soğuk bakan kişilerin tepkisini çekmişti. 
O yazıda Kürt siyasi hareketinin hem gücünün, hem güçsüzlüğünün kaynağında milliyetçiliğin bulunduğunu ileri sürmüştüm. Aradan geçen bir yılı aşkın sürede bu önermenin doğru olduğuna iyice kanaat getirdim. Yine aynı sürede (yazılarımda da sık sık ifade ettiğim gibi) Kürt siyasi hareketinin alabildiğine güçlendiğini ve bunu da esas olarak milliyetçi söylemin daha fazla ön plana çıkmasına borçlu olduğunu gözledim. 
Burada ciddi bir paradoks mevcut: Hareketin yasal ve yasadışı kollarında yönetici/lider konumda bulunan kişiler milliyetçi bir dil kullanmaktan kaçınma ısrarlarını sürdürüyorlar. Örneğin farklı Kürt gruplarını biraraya getirmekle uğraşmaktan çok, "tüm Türkiye'yi kucaklama" idealini korumaya çalışıyorlar. Ancak örneğin, onların Türk solundan bir dizi grupla birlikte Halkların Demokratik Kongresi (HDK) adlı yeni bir oluşuma gitme kararının tabanı pek heyecanlandırmadığını da görüyoruz. 
Yönetici elitlerin "sol bir yurtseverlik" iddiasına rağmen ana eksenin milliyetçilik olması, bu hareketin gidişatının "tavan" değil "taban" tarafından belirlendiğinin göstergesidir. Bu durumun böyle sürmesi halinde Kürt hareketinin tabanının ergeç bir şekilde tavanı da kendi milliyetçi söylemine uygun bir şekilde değiştireceğini düşünebiliriz.

Milliyetçiliğin nedenleri

Ülkemizde Kürt milliyetçiliğinin yükselişinin birçok nedeni var. Bunların bazılarını hızlı bir şekilde şöyle sıralayabiliriz:
1) Daha 21. yüzyıl başlamadan dünyada küreselleşme ile kimlik siyasetlerinin birbirlerini besleyerek ana eğilimler haline geldiklerine tanık olduk. Öyle ki birçok ülkeden, kimi zaman etnisiteye, kimi zaman dine, kimi zaman da mezhebe dayalı olarak yeni ülkeler çıktı ya da bazı ülkelerin idari yapısında köklü değişiklikler yaşandı;
2) Komünist bloğun çökmesiyle beraber solun yaşadığı derin ideolojik buhrandan PKK da ciddi olarak etkilendi ve dilini, sembollerini, stratejilerini yeni döneme uyarlamaya çalıştı. Buna bağlı olarak milliyetçilikle arasına kurmuş olduğu barajları da yıkmaya başladı;
3) Devletin ret ve inkar politikaları ve bunlarla elele giden, yer yer şovenizme varan Türk milliyetçiliği kendi zıddını doğurdu ve besledi;
4) Devletin Kürt hareketini acımasız bir şekilde bastırmaya çalıştığı 1980 ve 1990'lı yıllarda doğup büyümüş kuşaklar soldan çok milliyetçiliğe yöneldi;
4) Devletin Kürt hareketini frenlemesi amacıyla açık ya da örtük teşvik ettiği Kürt dindarlığı ve İslamcılığı, özellikle AKP'nin açılım perspektifinden uzaklaşmasının yarattığı hayal kırıklığıyla birlikte ümmetçilikten ziyade milliyetçiliğe yönelir oldu;
5) Bölge ülkelerinde Kürtlerin katettikleri mesafeler, özellikle Irak'ta bağımsız Kürt devletine epey yakınlaşılmış olması da sadece Kürt milliyetçiliğini güçlendirmekle kalmadı, gözden düştüğü sanılan "bağımsız devlet" ve "birleşik Kürdistan" gibi fikirlerin yeniden filizlenmesine vesile oldu.

Yakın geleceğe bakış

Burada keselim ve yakın gelecekte neler olabileceğini tartışmaya çalışalım. Birkaç gündür Kürt sorununun farklı algılanışları üzerine bir dizi yazı yazdım. Bu yazılara özel olarak "Artık bana kardeşim deme", "Peki Batı'daki Kürtler ne olacak?", "Yıllarca birbirimizden kız alıp vermişiz" gibi "rahatsız edici" başlıklar attım. Artık hiçbir işlerliği kalmamış eski tip entegrasyon ve asimilasyon yöntemleri yerine eşit yurttaşlık temelinde yeni bir toplumsal sözleşme yapılmasını savunan bu yazılar doğal olarak milliyetçileri rahatsız etti; ama her ikisini birden, yani hem Türk, hem Kürt milliyetçilerini.
Türk milliyetçileri, yıllardır süren yanlışın gönüllü suç ortağı oldukları ve bu durum kendilerine hatırlatıldığı için rahatsız oluyorlar. Kürt milliyetçileriniyse, yaşanan bütün olumsuzluklara, kötülüklere rağmen Türkiye toplumunun barışçı, eşitlikçi ve demokratik bir sözleşme yapması gerektiği ve bunu pekala başarabileceği fikri rahatsız ediyor.
Eğer hükümet Kürt sorununda bir süredir izlediği çizgiyi, muhalefet partileri de bu statükoya desteği sürdürürlerse ülkemizin her iki milliyetçiliğe teslim olması kaçınılmaz görünüyor. Dikkatinizi çekerim, "uzak" ya da "orta" değil "yakın" vadeden söz ediyorum.





Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
15.09.2024 Erdoğan’ın “din düşmanları”na ihtiyacı var
08.09.2024 Erdoğan genç teğmenlerden rahatsız
06.09.2024 Ruşen Çakır, Kemal Can ve Kadri Gürsel ile Haftaya Bakış (230): CHP iktidara yürüyor mu? Sisi-Erdoğan kavuşması - Teğmenlerin kılıçlı yemini
05.09.2024 Bir mozaik olarak Türkiye (4): Pakrat Estukyan Türkiye’de Ermeni olmayı anlatıyor: “Yegâne talebimiz eşit yurttaşlık”
04.09.2024 31 Mart’ta AKP ile seçmeni arasında ne oldu? Feyza Akınerdem ile söyleşi
04.09.2024 Transatlantik: Sisi-Erdoğan kardeşliği, BRICS Türkiye’ye ne katar? Netanyahu neden ateşkes istemiyor?
03.09.2024 “Erdoğan iyi, çevresi kötü” önermesinde son durum
02.09.2024 Kara Harp Okulu’ndaki “Subaylık Yemini” olayı: Hakan Şahin ile söyleşi
01.09.2024 Ayrılar aynı yerde: Kuvvet komutanları, HÜDA PAR, MHP…
31.08.2024 Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Atatürk’le alıp veremediği ne olabilir?
15.09.2024 Erdoğan’ın “din düşmanları”na ihtiyacı var
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
11.02.2016 Hesabên herdu aliyan ên xelet şerê heyî kûrtir dike
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı