Yol Ayrımındaki Mısır/3 Müslüman Kardeşler olmadan asla...

12.07.2013 Vatan

Pazartesi günkü katliamın ardından Mısır’da gerginlik, sanıldığı gibi tırmanmadı, tam tersine düştü. Bunda Çarşamba günü başlayan Ramazan’ın etkisi de muhakkak var. Ancak İhvan (Müslüman Kardeşler), askeri darbenin arifesinde ve hemen sonrasında görüldüğü kadar kalabalık olmasalar bile meydanları terk etmiş değiller. Özellikle Kahire’de Rabiatül Adeviyye Meydanı’nın dolduran onbinlerce kişi birlikte sahura kalkıyor, iftar yapıyor, teravih ve diğer namazları kılıyor. Bugün, yani darbeden sonraki ikinci, katliamdan sonraki ilk Cuma namazının da İhvan’ın başlattığı direnişinin dönüm noktalarından biri olabileceği söyleniyor.
An itibariyle Mısır’da güçler dengesi İhvan’ın aleyhine. Karşısında sadece ordu değil, Hüsnü Mübarek rejiminin kalıntıları, Selefiler ve 25 Ocak devrimine katılmış olan değişik siyasi görüşlere sahip parti ve gruplar var. Üstelik Türkiye ve Tunus’u saymazsak devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye dış destek yok denecek kadar azken, Batı dolaylı, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt gibi Körfez ülkeleri alenen askeri darbeyi alkışlıyor ve yeni yönetime mali yardımda bulunuyor.

İhvan silaha başvurursa

Ne var ki ne kadar yalnızlaşırsa yalnızlaşsın İhvan kolay kolay pes olacağa, yeni”geçiş süreci”ne dahil olmayı kabul edeceğe benzemiyor. Çünkü İhvan, kendisinin dahil olmadığı herhangi bir yeni anayasanın, genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, yani bir yeniden yapılanmanın meşru ve kalıcı olmayacağını biliyor. İhvan’ı tamamen sürecin dışına atmanın mümkün ve mantıklı olmayacağını düşünen yeni yönetim de, üst düzey isimlerini tutuklayarak örgütü, dilini yumuşatmaya zorlayacağını düşünüyor. Yalnız burada çok ciddi bir çelişki var: İhvan’ın genç tabanı, özellikle Pazartesi katliamından sonra askeri rejime karşı daha sert tavırlar alınması için bastırırken onları örgütün geleneksel yöneticileri dizginliyor. Dolayısıyla askerlerin İhvan yönetimine yönelik operasyonları, beklenenin aksine gerilimi daha da artırabilir.
Tam da bu noktada, ordunun aslında İhvan’ın silaha sarılmasını arzuladığını ileri sürenlerin hiç de yabana atılamayacak tezleri karşımıza çıkıyor. Çünkü daha önce de yazdığımız gibi (Yoldaki işaretler) 1928’de kurulmuş olan İhvan’ın rejime karşı sert/silahlı yöntemlere başvurduğu veya hatta meylettiği dönemlerde çok sert darbeler yediğini ve kendisini toparlamasının epey uzun sürdüğünü biliyoruz. Bugün de İhvan’ın bir şekilde şiddete başvurması, onun üzerinde yükseldiği meşru zemini ortadan kaldıracağı açık.
Öte yandan İhvan da, ordunun kendilerine yönelik silah kullanması durumunda, tıpkı Pazartesi katliamı sonrasında olduğu gibi, içerde ve dışardaki desteğinin azalacağını düşünüyor. Dolayısıyla Mısır’da, krizin iki cephesinin de mümkün olduğunca şiddete yönelmek istemeyip, karşı cepheninse tam aksine silaha başvurmasını temenni ettiği garip bir duruma tanık oluyoruz.

Eski rejime dönüş mümkün mü?

Mısır’ı nasıl bir geleceğin beklediğini, 30 Haziran’ı bir darbe değil de 25 Ocak devriminin devamı olarak gören Kahire’deki Şark Bölgesel ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin Başkanı Dr. Mustafa Labbad’a sorduğumda ilk olarak İhvan’ın kesinlikle bir terör örgütü olarak görülemeyeceği ve ne yapıp edip sistem içinde tutulması gerektiği cevabını aldım. Onun “ortak tek bir konu bile konuşamayacağımız Selefiler’le aynı safta yer alıp birçok şeyi tartışıp anlaşabileceğimiz İhvan’la karşı karşıya olmak garip bir durum” diyen Dr. Labbad, 9 ay gibi bir süre içinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilmesinin zor olduğu kansısında. Onun şu sözlerinin altını çizmek lazım: “En büyük korkum, Mübarek rejimi insanlarının hiçbir şey olmamış gibi geri dönmeleri.”
Gerçekten Mısır şu an tam anlamıyla kilitlenmiş durumda. İhvan’ın sistemin içinde tutulamaması halinde Mısır’ı, iç savaş riski de dahil, çok kötü günler bekliyor ve bunun sonucunda 25 Ocak devrimine katılan tüm unsurların (veya büyük bir bölümünün) tasfiye edildiği, Mübarek dönemini andıran yeni bir yönetim inşa edilebilir.

------------------
Dizi: Yol Ayrımındaki Mısır
1. Taraflar beklemede, her an her şey olabilir
2. Adeviyye Meydanı “İslamcılık öldü” diyenleri tekzip ediyor

Fotoğraflar: Burak Kara

Yol Ayrımındaki Mısır/3 Müslüman Kardeşler olmadan asla...

Yol Ayrımındaki Mısır/3 Müslüman Kardeşler olmadan asla...



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 Yol Ayrımındaki Mısır/1 Taraflar beklemede, her an her şey olabilir 10.07.2013
2 Yol Ayrımındaki Mısır/2 Adeviyye Meydanı “İslamcılık öldü” diyenleri tekzip ediyor 11.07.2013
3 Yol Ayrımındaki Mısır/3 Müslüman Kardeşler olmadan asla... 12.07.2013
4 Yol Ayrımındaki Mısır/4 Askeri rejimin aradığı İslamcı lider Saffet Hicazi: “Erdoğan arabuluculuk yapabilir” 13.07.2013

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı