Amerikan uçakları Kobani’yi kuşatan (IŞ)İD’i bombalayacak mı?

19.09.2014 Vatan
Kurdî bixwîne

Günlerdir (IŞ)İD, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinin karşısına denk gelen Suriye’nin Kobani kentini ele geçirmek için uğraşıyor. Bilindiği gibi, PKK çizgisindeki PYD’nin (Demokratik Birlik Partisi) inisiyatifiyle, Suriye’de Kürtlerin çoğunlukta olduğu “Rojava” diye adlandırılan bölgede kanton sistemine geçilmişti. Bunun ilham kaynağı Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği “demokratik özerklik.” Rojava’nın batısında Afrin, doğusunda Cizire, bu ikisinin arasındaki bölgedeyse Kobani kantonu yer alıyor.
Kobani, diğer kantonlar arasındaki irtibatı sağladığı için Kürtler açısından son derece önemli. Öte yandan Kobani, Suriye’deki ana karargahı olan Rakka kentine çok yakın olduğu ve denetlediği birçok bölgenin tam ortasında yer aldığı için (IŞ)İD’in gözünde de stratejik açıdan öncelikli bir hedef.
Kobani’de günlerdir süren ve her iki tarafın da ağır kayıplar verdiği söylenen savaş birçok bölgesel ve küresel aktör için bir sınav niteliğinde. Bazılarına göz atacak olursak:

Washington:
Birçok bölgesel müttefikinin baskılarına rağmen Suriye’de Esad rejimine karşı askeri müdahale yoluna gitmeyen, Irak’ta Musul ile çevresindeki Sünnilerin çoğunlukta olduğu birçok yerleşim biriminin (IŞ)İD denetimine geçmesine sessiz kalan Amerikan yönetimi, sıra Erbil’e, yani Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (KBY) geldiğinde hızlı bir şekilde devreye girdi. Ardından Başkan Obama (IŞ)İD’e karşı uluslararası bir koalisyon oluşturdu. Bu çerçevede sadece Irak değil Suriye’de de (IŞ)İD’e karşı yerel güçlerin desteklenmesi kararı alındı. Bu açıdan bakıldığında (IŞ)İD’in ağır silahlarına karşı koymada zorluk çeken Kobanililere koalisyonun destek vermesi beklenebilir. Ancak şu ana kadar ne Kobani’yi üç koldan kuşatan (IŞ)İD mevzilerine karşı hava saldırısı oldu, ne de onlarla savaşan güçlere silah yardımı yapıldı.

Ankara:
Washington’un Kobani’ye müdahalede tereddüdünün bir nedeni de Ankara olsa gerek. Zira AKP hükümeti Suriye’de PKK çizgisindeki PYD’nin güçlü bir şekilde ortaya çıkmasından hep rahatsız oldu, onu dışladı ve etkisini sınırlamaya çalıştı. Fakat gerek (IŞ)İD’in öncelikli tehdit olarak ortaya çıkması, gerekse başından beri destek olduğu Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) yakın zamanda Kobani’de YPG ile ittifaka gitmiş olması nedeniyle Ankara’nın tavrı bu sefer değişebilir. Bu sayede, “gönüllüler koalisyonu”nun dışında kalmanın (IŞ)İD’e destek vermek anlamına gelmediği de kanıtlanmış, bu yoldaki iddialar da tekzip edilmiş olur. Son olarak, (IŞ)İD’in Kobani’deki savaşta üstün gelmesi halinde Türkiye’ye yönelik yeni bir (Kürt) mülteci dalgası olması kaçınılmazdır. (Yazıyı gazeteye yolladıktan sonra binlerce sivilin Türkiye sınırına yığıldığı, ancak askerler tarafından içeri girmelerine izin verilmediği haberleri çıktı. İlk işaretler Ankara'nın Suriye'den Kürt mültecilerini kabul etmeyip Suriye tarafından oluşturulacak tampon bölgede tutmayı tercih edeceği yolunda.)

Erbil:
KBY, diğer Kürt gruplarına baskı uyguladığını ileri sürdüğü PYD’nin Rojava’da inisiyatifi ele geçirmesinden hiç memnun olmadı. Buna bağlı olarak Rovaja’dan gelen yardım ve işbirliği çağrılarına kulak kapattı ve hep mesafeli davrandı. Ne var ki (IŞ)İD’in Şengal’i ele geçirmesinin ardından dağa kaçan Ezidilere ilk yardımın Rojava’dan, YPG’den gelmesi; yine (IŞ)İD’e karşı Mahmur’da YPG’nin kardeş örgütü HPG’nin peşmergelerle birlikte savaşması buzları bir ölçüde eritti. Yine de önceliği kendi topraklarını (IŞ)İD’den korumak ve kaybettiklerini de geri almak olan Erbil yönetiminin Kobani konusunda çok fazla bir şey yapabileceğini düşünmek gerçekçi olmaz.
PKK:
Rojava bir süredir Öcalan’ın “demokratik özerklik” modelinin laboratuarı işlevi görüyor. Ayrıca son günlerde Batı medyasında (IŞ)İD’e karşı en etkili mücadeleyi PKK’nın, özellikle de Suriye’de YPG’nin yürüttüğüne dair haber ve yorumlar çıkıyor. Dolayısıyla PKK Kobani’de, büyük ölçüde kendi başına çok ciddi bir sınav veriyor. Bu savaşın sonucu, sadece PKK’nın bölgesel güç olup olamayacağını değil, Rojava ve Suriye’nin, aynı zamanda da (IŞ)İD’in geleceğini belirleyecek.

(IŞ)İD:
Bir süredir belli bir hareketlilik içinde olmayan (IŞ)İD, ABD liderliğindeki koalisyonun ilanının ardından ilk ciddi taarruzunu Kobani’ye karşı başlattı. Böyle yaparak koalisyonun reflekslerini sınadığını düşünebiliriz. Fakat esas sınavdan örgütün kendisinin geçtiği de muhakkak. Şöyle ki, (IŞ)İD, özellikle Musul’u ele geçirdikten sonra, (ağır) silah üstünlüğüyle düşmanlarını alt etmeye çalışıyor. Karşısındaysa, kendi topraklarını işgalci bir güce korumada kararlı bir halk ve onlara öncülük eden son derece tecrübeli ve örgütlü bir hareket var. Eğer (IŞ)İD Kobani’de bariz bir yenilgi alırsa bu, onun için bir tür sonun başlangıcı olabilir.
Zira Ortadoğu’da savaşlar sadece silah üstünlüğüyle kazanılmıyor.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı