Habertürk’ün faturası kadınlara kesiliyor

21.12.2025 medyascope.tv

21 Aralık 2025’te medyascope.tv'de yaptığım değerlendirmeyi yayına Gülden Özdemir hazırladı

Merhaba, iyi günler, iyi pazarlar. Mehmet Akif Ersoy olayı, Habertürk olayı aslında Türkiye'nin olayı. Ve her ne kadar iş; cinsellik, uyuşturucu üzerinden gidiyor olsa da cuma günü yaptığımız yayında Ahmet Şık'ın da anlattığı gibi çok ciddi bir siyasi operasyon. Bunun neden olduğu yolunda değişik teoriler var. "Taht savaşları" diyor Ahmet. Ben de ona katılıyorum. İleride yeni birtakım isimler gündeme gelebilir. Yeni operasyonlar olabilir. Bu iktidar savaşları bir şekilde yürüyebilir. Fakat burada işte filler savaşırken birileri eziliyor ve bu ezilme olayında şu ana kadar gördüğüm kadarıyla maalesef ve şaşırtmayan bir şekilde fatura esas olarak kadınlara, kadın medya çalışanlarına diyelim, hemen hemen hepsi sunuculuk yapan isimlere kesiliyor.
Neden bunu diyorum? Çünkü ilk günden itibaren birtakım olaylar anlatıldı. Örtülü bir şekilde, ima edilerek anlatıldı. Sonra birtakım isimler telaffuz edildi. İfadeye çağrılanlar oldu ama en nihayetinde gizli tanık ifadeleri sızdırıldı ve birdenbire öyle bir sızma ki artık bu teknoloji şeyinde eskiden bir gazeteci bir şey edindiği zaman o onda kalırdı. Şimdi maşallah herkes, merak eden herkes bunları edinebiliyor. Bir de birileri bunları çarşaf çarşaf sosyal medyada yayınlıyor. Hiçbir şekilde üzerinde düzeltme yapmadan isimler, ilişkiler, ki bunların doğru olduğu konusunda ortada hiçbir şey yok. Gizli tanığın adı yok. Gizli tanık, şu ana kadar yaşadığımız olaylarda görüyoruz, genellikle üfürüyorlar. Ben kendi yaşadığım olayda biliyorum. Hiç alakam olmayan şeyleri kim olduğunu bilmediğim birisi söylüyor. Ama devlet, yargı bu gizli tanık olayına çok önem atfediyor. Kamuoyu da bu oltaya kolaylıkla gelebiliyor ve gizli tanıklar üzerinden soruşturmalar ve isimler.
Ve burada çarpıcı olan husus şu: birçok isim dolaşıyor, özel hayatları ile ilgili birtakım, bilgiler demeyeceğim, iddialar dolaşıyor; ama bunların neredeyse tamamı suç unsuru taşımıyor. Yani bir insanın şununla görüşmesini, şunu yapmasını tasvip etmeyebilirsiniz, ahlak dışı bulabilirsiniz ama sonuçta "O onun kendi tercihidir." der geçersiniz. "O onun özel hayatı." der geçersiniz. Geçmek zorundasınız. Ama burada böyle bir şey yok. Doğru yanlış olduğu hiçbir şekilde sorgulanmadan, ki sorgulayacak olan bizler değiliz zaten, birtakım şeyler "gizli tanık ifadesi" diye, gizli tanıklar sanki çok kutsal insanlarmış gibi faş ediliyor ve insanların onuruyla çok bariz bir şekilde oynanıyor.
Şimdi önce Ela Rümeysa Cebeci tutuklandı. Tutuklanmadan önce Ahmet Şık kendisiyle konuşmuş, anlattı cuma günkü yayında. Kendisine demişler ki özetle: "Uyuşturucu kullandığını biliyoruz ama o bizi ilgilendirmiyor. Sen bize Mehmet Akif Ersoy'u anlat." Yani buradaki mesele Mehmet Akif Ersoy'a ulaşmak için birileri, çevresindeki birileri kullanılıyor, yani onlara başvuruluyor. Öyle diyelim. Niçin bunu yapıyorlar? Orada da tabii ki işte siyasi operasyon kısmı geliyor. Bir genç sunucu... Ben açıkçası tanımıyordum, hiçbirisini tanımıyorum. Yani bir iki tanesini sanki biliyor gibiyim ama bu hanımefendiyi hiç görmemiştim. Sosyal medyada da gördüğümü hatırlamıyorum. Televizyon zaten, hele Habertürk hiç izlemiyorum, neyse. Onun hakkında birçok şey söylendi ve en son Sadettin Saran olayında da onunla Sadettin Saran arasındaki yazışmalar kim tarafından ifşa edildi? Sabah gazetesi. Sabah gazetesi ne? Bugün iktidar medyasının amiral gemisi. Evet, şu anda Ela Rümeysa Cebeci tutuklu, galiba Silivri'de. Herhalde çok iyi bir durumda değildir ve sesini nasıl duyurur, ne demek ister bilemiyorum ama gerçekten şu anda birinci derecede mağdur durumda.
Sonra ne oldu? Dün sosyal medyada bir şey gördüm; Hande Sarıoğlu'ymuş. Bir dönem çalışmış Show TV ve Habertürk'te galiba. Habertürk'te çalışmış. Baktım, onun da adı o gizli tanık ifadelerinde geçiyor. O Instagram'da uzun uzun insanları kendisi lehine tanıklık yapmaya çağırıyor. Geçmiş dönemde yöneticisi olan kişilere, ki bunların içerisinde Fatih Altaylı da var, Kürşad Oğuz var, Selçuk Tepeli var ama en önemlisi doğrudan Mehmet Akif Ersoy'a bayağı sert bir dille "Bu şeyi temizle." diyor, "Yaz." diyor ve bu kişileri kendisine tanık gösterip kendisi hakkında söylenenlerin yalan olduğunu anlatmalarını istiyor. Ama o uzun metinlere baktığınız zaman bir meydan okuyuş var ama bir taraftan da belli ki çok ciddi bir şekilde yaralanmış bir insan var. Ve sonuçta bu insan kamusal alanda bir iş yapan bir kadın ve işi gerçekten çok zor. Birileri bir şey söylüyor ve siz onları yalan olduğunu kanıtlamak gibi bir şeyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Nasıl yapacaksınız bunu? Kendisi, kendisini tanıyan kişileri çağırıyor, göreve çağırıyor. Ne yaparlar, nasıl yaparlar açıkçası bilmiyorum.
En son olarak yine dün Pınar Erbaş... Pınar Erbaş'ın adı çok geçiyor, çünkü bir dönem zaten Mehmet Akif Ersoy'la resmen evliymişler ve Show TV ana haberi sunuyormuş. İnanın bilmiyordum. Ve dün o da ilan etti: "Çok zor bir dönemden geçiyorum. Ara vereceğim." dedi. Çok iyi anlıyorum. Yani anlıyorum dediğim, anlamak gerçekten aslında zor bu durumları, içine düştükleri durumları. Ama burada görüyoruz ki birtakım erkekler, birisi özellikle yönetici konumunda olan Mehmet Akif Ersoy ve başka onun arkadaşları diyelim ya da ilişki içinde olduğu birtakım iş insanları şunlar bunlar, çok bildik bir şekilde kendi o erkek iktidarlarını yeniden üretmek etmek için kadınları bir şekilde suistimal etmişler ya da etmeye çalışmışlar, artık bilemiyorum.
Ve şu haliyle bakıldığı zaman ortada neyin suç olduğunu inanın bilmiyorum. Yani kadınlara yönelik söylenenlerin hiçbirisinde bir suç benim bildiğim kadarıyla yok. Her ne kadar Ela Rümeysa Cebeci tutuklu olsa da neden tutuklandığını da anlamış değilim ama ceza alıp almamaları, yargılanıp yargılanmamaları bir kenara; üzerine atılanlarla bu dedikodu, sosyal medya eliyle hızlıca yayılan, teşvik edilen, iktidar medyası, iktidar medyasının kalemşörleri tarafından sürekli gündeme getirilen bu kişilerin hayatlarının çok kötü bir durumda olduğunu kestirmek hiç yanlış değil. Ve sonuçta bu savaşın en büyük bedelini onlara ödetiyorlar, ödetmeye çalışıyorlar. Umarım bir şekilde bunu atlatırlar. Çok zor olduğunun farkındayım.
Ama burada özellikle şunu vurgulamak lazım: Elinde iktidar olan; bu iktidar makam olabilir, para olabilir, şu olur, bu olur, iktidar olan kişilerin, erkeklerin özellikle burada onu görüyoruz, böyle bir şekilde bu iktidarlarını gösterme alanı olarak bir şekilde kadınları hedef alıyor olmaları çok acı. Ve tabii ki burada bir başka mesele de şu: Bütün bu özel hayat çerçevesinde yapıldığı düşünülen şeylerin bir siyasi hesabın görülmesinin elverişli zemini haline getirilmesi var. Bu kişilerin bu şekilde, yani erkekleri saymıyorum, bunlardan hiç böyle bir şeyi tasavvur edebileceklerini de düşünmüyorum. Neyse, çok kötü şeyler yaşıyoruz. Anladığım kadarıyla bu kötülükler daha da artacak ve birileri sanki "Türkiye temizleniyormuş" diye memnun olacak. Çok kişi bol miktarda dedikodu, magazin tüketmenin o iğrenç zevkini tadacak ama birçok hayatın bu nedenle maalesef karardığına tanık oluyoruz. Onu özellikle söylemek istiyorum. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.
Şimdi burada söylenecek aslında çok şey var ama keseceğim ve bugün bir ithafa geleceğim ve bir kadın, bir kadın oyuncu, çok büyük bir oyuncu: Alman oyuncu Hanna Schygulla. Tam söyleyemiyorum adını ama... Bu "Maria Braun'un Evliliği" filminden bir kare. En çok sevdiğim filmlerindendir. Bu da "Petra Von Kant'ın Acı Gözyaşları". Bunların hepsi Fassbinder filmleri. Fassbinder kim? Bundan bir süre önce ithaf ettiğim büyük Alman yönetmen. Birçok kişinin, YouTube'da gördüm, adını benden duyduğunu fark ettim ve çok üzüldüm. Çünkü Fassbinder genç yaşta hayatını kaybetmiş ama çok muazzam bir yönetmendir ve Hanna Schygulla da onun en has oyuncusudur. Burada "Lili Marleen" filminde.
20'nin üstünde Fassbinder filminde oynamış Hanna Schygulla ve şimdi baktım 81 yaşında. Şu hali değil, 81 yaşı bu hali diyelim. 81 yaşı ve 81'e yakın film çevirmiş. ‘‘Yunan’’ diye galiba bir filmde oynamış 81 yılında, bir Arap yönetmenin filminde oynamış. Bir adada geçen filmde oynamış. Çok olağanüstü bir oyuncu ve açık söyleyeyim Hanna Schygulla'yı Fassbinder üzerinden keşfedene kadar kadın oyunculuk şeyini Almanlara, hatta oyunculuk konseptini Almanlara pek uygun görmezdim. Çünkü Fransız sinemasını biliyorduk, Amerikan sinemasını biliyorduk; oralardaydı oyuncular. Almanya'da böyle yönetmenler ve böyle oyuncular olduğunu bilmiyordum. Hanna Schygulla, adını inşallah doğru söylüyorumdur, bu anlamda benim için Alman sineması açısından bir ilktir. Kendisini saygıyla selamlıyorum diyeyim. Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
21.12.2025 Mehmet Akif Ersoy operasyonu: “İlk taşı aranızda günahsız olan atsın”
21.12.2025 Habertürk’ün faturası kadınlara kesiliyor
20.12.2025 Süleyman Soylu’nun suçu ne?
14.12.2025 “Meşe”den sonra “İlke”den de oldum, gizli tanıksız kaldım!
14.12.2025 19 Mart sonrası seçmen tercihleri nasıl değişti? İzmir örneği: Dr. Serkan Turgut ile söyleşi
13.12.2025 Dile kolay 4600 gün: İBB davası bitmeyeceğe benziyor
12.12.2025 Sağcılığı suçlamak ne zaman suç oldu?
11.12.2025 Habertürk’ün laneti
11.12.2025 Prof. Erol Katırcıoğlu ile söyleşi: Öcalan’ın Marksizm eleştirilerine Türk solundan tepkiler
10.12.2025 Dile kolay 2 bin 962 gün
21.12.2025 Mehmet Akif Ersoy operasyonu: “İlk taşı aranızda günahsız olan atsın”
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı