Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: "Utanç verici başarısızlık!"

25.09.2013 Vatan

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 68. Dönem BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının önemli bölümünü Suriye sorununa ayırdı. “Bugün karşı karşıya olduğumuz hiçbir mesele, Suriye’deki durumdan daha fazla aciliyet arzetmemektedir” diyen Gül şöyle devam etti:

KİMYASAL SİLAHLAR: Şunu açıkça ifade edeyim: Türkiye, Suriye’nin kimyasal silah stokunun tasfiyesi için ABD ile Rusya arasında varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılamakta ve desteklemektedir. Bu anlaşma, somut bir BM Güvenlik Konseyi kararına tahvil edilmelidir. Bu stok tamamıyla imha edildiğinde, Suriye halkı ve bölge rahat bir nefes alacaktır. Suriye’nin komşusu olarak Türkiye, bu silahların tamamen ve doğrulanabilir şekilde imhasını herkesten daha fazla istemektedir.

HESAP VERMELİLER: Ancak, bu silahların daha bir ay önce Suriyeli sivillere karşı kullanıldığını göz ardı edemeyiz. İnsanlığa karşı işlenen bu suçun faillerinin, yaptıklarının hesabını vermesi ve adalete teslim edilmesi gerekmektedir.

AHLAKİ SORUMLULUK: Eğer kimyasal silahlar kullanılmamış olsaydı, uluslararası toplum yüzbinden fazla insanın ölümüne gözlerini kapatmaya devam mı edecekti? Biz burada konuşurken dahi öldürülmeye devam edilen insanlara karşı ahlaki sorumluluğumuzu yerine getirmekten daha ne kadar kaçabiliriz? Bu çatışma kimyasal silahların kullanılmasıyla başlamamıştır, bu silahların imhasına yönelik bir anlaşmayla da son bulmayacaktır.

REDDEDİYORUZ: Bu itibarla, masum insanların öldürüldüğü gerçeğinden değil de, sadece öldürülme şeklinden rahatsız olan her türlü tutumu şiddetle reddediyoruz. Böyle bir yaklaşım, gayrı ahlakidir ve hiçbir şekilde kabul edilemez. Suriye’nin kimyasal stokunun imhasına ilişkin anlaşma, rejiminin işlediği diğer suçların hesabını vermesinden kaçmasına fırsat tanımamalıdır.

UTANÇ VERİCİ: Suriye gibi büyük bir ülke ve büyük bir millet kendi kendini tüketmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de asli sorumluluğunu yerine getirmedeki başarısızlığı utanç vericidir. Siyasi farklılıkların, güç dengesine dayalı politikaların ve jeo-politik mülahazaların bu trajediyi sonlandırma gereğinin önüne geçmesi esef vericidir. Aynen devam etmek bir seçenek değildir.

RADİKALLER: İç savaşlar, en acımasız çatışmalardır. İç savaşların, radikalleşme ve aşırıcılığı nasıl beslediklerini de biliyoruz. Aşırı gruplar bir ülkede kök saldıklarında, özerk yapılar oluştururlar ve sadece o ülkede değil, o ülkenin sınırları dışında da, ciddi bir güvenlik tehdidine dönüşürler. Sonuçta, bu tür örgütlerin tasfiyesi, bir ülkede güvenliğin sağlanmasının önündeki en büyük zorluk olur.

Yeni bir BM

Cumhurbaşkanı Gül, BM’nin ve Güvenlik Konseyi’nin daha etkili bir yapıya dönüşmesini de şu cümlelerle istedi:

- Güvenlik Konseyinin tepkisiz kalmasının, saldırgan rejimleri cesaretlendirdiğinin bilincinde olmalıyız.

- Acımasız eylemlerin faillerini adalete ve hukuka teslim etmeye muktedir bir BM’ye ihtiyacımız var.

- BM’nin kurucularının tasavvur ettiği gerçek barışçı bir dünyaya ancak böyle bir BM’yle ulaşabiliriz.

- Bu asli bir hedef olmanın ötesinde, acil bir ihtiyaçtır.

- BM sisteminin anlamını korumasının ve güvenilir kalabilmesinin yegane yolu, kararlı adımlar atabilmesidir.

- Dünyadaki yeni koşullar ışığında, gerçek anlamda demokratik, temsil kabiliyetine sahip, etkin ve hesap verebilir bir Güvenlik Konseyi gerekmektedir.

Bizi destekleyin

Konuşmasında Türkiye’nin 2015-2016 döneminde BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine aday olduğunu söyleyen Gül “Seçildiği takdirde Türkiye, Güvenlik Konseyi’ne herkesi dinleyen ve diyalog yoluyla kapsamlı ve kalıcı çözümler bulmaya çalışan bağımsız bir ses getirecektir. Adaylığımız için tüm üyelerin desteğini bekliyoruz” dedi.

Merrill Lynch'te konuşma: "Gezi ile gurur duyarım"

Cumhurbaşkanı Gül, ABD’de Merrill Lynch tarafından düzenlenen çalışma kahvaltısında yaptığı konuşmanın ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Gül Bir katılımcının, “Gezi protestolarından nasıl bir ders çıkardı AK Parti hükümeti? Nasıl, ne şekilde yorumlanmalı bu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Aslında ben bir açıdan bu olayların başlangıcı ile ilgili açıkçası gurur da duyarım çünkü şundan dolayı: Türkiye ’yi bilenler tanıyanlar, 10-15 yıl önce Türkiye hangi gündemler ile dünya kamuoyuna gelirdi veya Türkiye’nin problemleri neydi, bugün ise Türkiye’nin problemleri nedir diye baksınlar? İstanbul ’daki olayların başlangıcı aynı Washington’da, Londra’da, New York’ta olduğu gibi çevre bilinci, şehrin yapılmasıyla ilgili, buraya bu bina yakışır yakışmaz kaygıları ile ortaya çıkan bir olay. Bu tip problemler başta demokratik ülkelerin, gelişmiş ülkelerin problemleri. Türkiye’nin problemleri buna benzer problemler haline geldi. Önce bunun bilinmesini isterim. Türkiye’nin problemleri, bu gösteriler, cinayetler, çok büyük işsizlikler, çok büyük anti-demokratik uygulamalar veyahut da diktatörlükle, otoriterlikle ilgili değil. New York’ta da Washington’da da göreceğiniz benzer sebeplerle başlayan olaylar. Önce bunu bilmenizi isterim. O bakımdan da demek ki Türkiye’yi nereden nereye getirmişiz diye övünürüm. Dolayısıyla işin bu safhası ile ilgili zaten mesajları aldığımızı ilk gün söyledik. Hükümet de söyledi ve o doğrultuda zaten planlarını, projelerini revize etti.”
Gül bazı radikal grupların Gezi eylemlerini fırsat bilerek birçok illegal gösteri yaptığını da sözlerine ekledi.

Washington Post mülakatı: "Radikaller gelemez"

Cumhurbaşkanı Gül, Washington Post gazetesine verdiği röportajda, Katar ve Türkiye’nin, El-Nusra Cephesi gibi aşırı gruplara silah akışına izin verdiği yönündeki iddialara da cevap verdi. Gül, Suriye’de ilk başta aşırı grupların olmadığını, uluslararası toplumun verdiği sözleri tutmayınca aşırı akımların ülkede etkili olmaya başladığını söyledi. Cumhurbaşkanı Türkiye’nin El-Nusra’ya yapılan yardımlara izin vermesinin ABD Kongresi’nin Suriye muhalefetine yardım hususunda tereddütlü davranmasına neden olduğu yönündeki iddialar üzerine ise şunları söyledi: “Bu yanlış bir ifadedir. Böyle suçlamaları kabul edemem. Radikal gruplar Türkiye’ye gelmez fakat muhalefetteki, demokrasi için çalışan ılımlı gruplar Türkiye’de toplantılar yapıyor. Bu ılımlı gruplara yardım ettiğimizi açıkça belirttik. Bunun böyle görülmesi gerekiyor fakat tam tersini yapmakla suçlanıyoruz. Bunun, Suriye konusundaki gündemi değiştirmek için bir bahane olduğunu düşünüyorum.”



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı