Cemil Bayık’ın son açıklaması: Panik yapmadan ciddiye almak gerek

06.09.2013 Vatan

Son günlerde değişik PKK sözcülerinin yaptığı açıklamalar göz önüne alındığında Cemil Bayık’ın son sözleri çok fazla şaşırtıcı değil. Ancak şaşırtıcı olmaması onun bu çıkışını önemsiz kılmıyor. Bu çıkışı ciddiye almak gerek çünkü:
    1) Çözüm sürecinin ilk ve belki de en kritik aşaması “geri çekilme”ydi. PKK bunun büyük ölçüde tamamlandığını söylerken, devlet çok az militanın ülkeyi terk ettiğini söylüyordu. Daha kimin haklı olduğunu anlayamadan geri çekilmenin durdurulma ihtimalinin bu kadar güçlü vurgulanması, çözüm sürecinin de duraklaması riskini beraberinde getirecektir.

    2) Ankara’nın dikkat, enerji ve imkanlarının büyük kısmını Suriye’ye kanalize ettiği bir dönemde PKK’nın yeniden bir tehdit olarak ortaya çıkma ihtimali bütün dengeleri altüst edebilir.

    3) Bayık’ın geri çekilmeyi durdurabileceklerini söylemiş olmasının, bu sürecin başarısızlığa uğraması için içerde ve dışarda ellerinden geleni yapan odakları epey heyecanladırdığı muhakkak. Bu noktada özellikle, askeri müdahale tehdidi altındaki Şam rejiminin ve onun en büyük destekçisi İran’ın adını anmak gerekir.
Bununla birlikte fazla panik yapmaya da gerek yok. Çünkü:
    1) Bayık, “eğer operasyon yaptıklarını görürsek, bu operasyonlara karşı meşru savunma yapacağız” diyerek topu devlete atıyor, yani bir nevi şantaj yapıyor. Mutlaka yeniden çatışma ortamına geçilecek diye bir şey yok.

    2) Gerek PKK sözcülerinin önceki açıklamalarının, gerekse Bayık’ın son sözlerinin ana amacı Abdullah Öcalan’ın elini kuvvetlendirmek ve önünü açmak. Diğer bir deyişle çekilmenin ve buna bağlı olarak çözüm sürecinin kaderini yine Öcalan belirleyecek. Onun kararının ne olduğunu öğrenmek için bir-iki gün beklememiz gerekecek. Çünkü bu hafta sonu BDP heyetinin yeniden İmralı’ya gitmesi söz konusu.

    3) Öcalan’ın Bayık ve diğerlerini çok zor durumda bırakmadan, hatta onların son çıkışlarıyla kendini daha güçlü hissederek çözüm sürecinin (ve tabii ki geri çekilmenin) kaldığı yerden aksatılmaksızın devamını isteyeceğini tahmin ediyorum.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı