Kılıçdaroğlu Washington’da ne umuyor, ne bulabilir?

02.12.2013 Vatan

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kalabalık bir heyetle geldiği Washington’da ilk gün (Pazar), sabah Wall Street Journal’a mülakat verdi, ardından gün boyu, ABD’de yaşayan Türklerin temsilcileriyle bir araya geldi. Akşam da partisinin Washington temsilciliğinin açılışını yaptıktan sonra ABD’deki bazı Yahudi kuruluşlarının temsilcileriyle yemek yedi.
Bugünden itibaren çok daha yoğun bir temas trafiği söz konusu. Daha önce Ankara’da görev yapmış olan İngiltere Büyükelçisi Peter John Westmacott ile kahvaltısının ardından Beyaz Saray’a geçecek olan CHP lideri burada, Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Avrupa işlerinden sorumlu olan Karen Donfried ile görüşecek. Daha sonra Brookings Enstitüsü’nde konuşma yapacak olan Kılıçdaroğlu’nun bir sonraki durağı, Brookings gibi Demokrat Parti’ye yakın olan bir başka düşünce kuruluşu Amerikan İlerleme Merkezi olacak. CHP liderinin Kongre’deki temasları da bugün başlıyor. Akşam Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyeleriyle yemek yiyecek olan Kılıçdaroğlu ertesi günkü akşam yemeğinde de Demokrat temsilcilerle bir araya gelecek.
CHP lideri son gün (Çarşamba) yakınlarda Partilerüstü Siyaset Merkezi adına yayınladıkları "Söylemden Gerçekliğe: ABD'nin Politikasını Yeniden Çerçevelemek" başlıklı raporla hükümetin tepkisini çekmiş olan ABD'nin eski Ankara Büyükelçileri Morton Abramowitz ve Eric Edelman'la buluşacak. Daha sonra da Johns Hopkins Üniversitesi’nde Gezi konusuna ağırlık vereceği bir konuşma yapacak.
 
Tarihi olabilmesi için
 
Washington’da Aralık 2004-Haziran 2007 arasında gazetecilik yaptım. Herhangi bir muhalefet partisinin böyle bir programına tanık olmadım, sonra olduğunu da duymadım. Sadece AKP’nin kurulmasının ardından R. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının kendilerini anlatmak için geldikleri Washington’da, Ankara’nın engellemeleri sonucu pek fazla muhatap bulamamış olduklarını biliyorum. Bu açıdan bakıldığında Kılıçdaroğlu’nun ziyaretini "tarihi" olarak niteleyebiliriz. Ancak bu sıfatı sahiden hak edebilmesi için, bu ziyaretin geleceği bariz bir şekilde belirlemesi gerekir.
Peki bu olabilir mi? Teorik açıdan pek fazla sorun yok. Öncelikle, çok kapsamlı ve yoğun bir program söz konusu. Açıkçası, bu kadarını beklemediğimi itiraf etmeliyim. Bunda CHP’nin ABD’de yeni, genç ama son derece dinamik teşkilatının payı olsa gerek. Sonuçta Kılıçdaroğlu’nun görüşmediği pek kimse kalmayacak. Kuşkusuz Obama yönetimiyle temasın "alt düzey" olması bir sorun, ama daha üst düzey olması şu koşullarda mümkün olamazdı; olsaydı muhakkak daha büyük sorun çıkardı.
İkinci olarak, Washington’da CHP’ye belli bir ilgi söz konusu. Ne var ki bu ilginin ana kaynağı CHP’nin kendisi değil de AKP hükümeti, hatta daha çok Başbakan Erdoğan. Ankara’nın bazı temel iç ve dış konularda izlediği politikalardan memnun olmayan Amerikalıların muhtemel alternatifleri değerlendirmeleri, bu bağlamda CHP’yi de merak etmeleri normal.
 
Ne söyleyecek?
 
Bu merak ve ilginin bir şekilde desteğe dönüşmesiyse Kılıçdaroğlu’nun (tabii ki kurmaylarının da) göstereceği performansa bağlı. Bu toplantıların, çalışma yemeklerinin, konuşmaların yapılması muhakkak önemli ancak daha önemli olan CHP liderinin buralarda neler söyleyeceği, söylediklerinin muhataplarının ilgisini çekip çekmeyeceği, tatmin edip etmeyeceği.
Washington’da bir müddet yaşamış olanlar bilir: Bu şehirde hiç ummadığınız kişiler Türkiye hakkında hiç beklemediğiniz derinlikte (kimi zaman da sığlıkta) bir bilgiye ve bakış açısına sahip olabilirler. Yine hiç ummadığınız bir yerde söylediğiniz herhangi bir söz ummadığınız bir şekilde (sizin için olumlu ya da olumsuz) sonuçlara yol açabilir.
Kısacası Kemal Kılıçdaroğlu’nu Washington’da yoğun, yorucu, kısa ve uzun vadede yaratacağı etkileri belirsiz bir program bekliyor. Sonuçları ne olursa olsun CHP liderinin bu ziyareti yapmış olması bile başlıbaşına önemli ve olumludur.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı