Arap ülkelerinde rejimler sahiden değişiyor mu?

24.11.2012 Vatan

KİTAP YAZILARI (2)

Arap ülkelerinde rejimler sahiden değişiyor mu? 

“Kahire’nin Tahrir Meydanı’ndaki genç ‘işsizliğe’, Bahreyn’in başkenti Manama’da bulunan İnci Meydanı’ndaki kadın ‘eşit temsil edilmemeye’, Tunus’taki köylü ‘yoksulluğa’, Suriye Derra’daki gençler ‘düşüncelerini özgürce dile getirememeye’, Filistin’de bildiri dağıtanlar ‘hem yönetimlerine hem İsrail işgaline’ isyan ederken farklı taleplerle yola çıkanların birleştiği nokta rejimlerinin değişmesiydi...”
Gazeteci Mete Çubukçu, Batı’da üretilen ve bizde de benimsenen tanımla “Arap baharı” olgusunu ele aldığı yeni kitabına bu uzun cümleyle giriş yapmış. Ama şu önemli: Mete, “Arap baharı” tanımlamasıyla arasına belirgin bir mesafe koymak için “Yıkılsın Bu Düzen” adını verdiği kitabına altbaşlık olarak “Arap Ayaklanmaları ve Sonrası”nı uygun görmüş. “Çünkü” diyor, “bölgede bahar değil ayaklanmalar gerçekleşti. Çünkü ayaklanma bir dönüşümü çağrıştırır. ‘Bahar’ terimi hem ithal, hem şablon, hem gelecek açısından sorunlu. Üstelik ayaklanma –iyi ya da kötü- kitlesel bir hareketi, kitlesel bir kalkışmayı yani sosyal bir dönüşümü de içeriyor.”

Sadece gazetecilik değil

Mete, bizim kuşağımızdan, Afganistan, Filistin, Bosna, Azerbaycan, Irak, Kosova, Çeçenistan, Lübnan, Mısır, Suriye gibi kriz bölgelerinde gazetecilik konusunda çok sayıda başarılı işe imza atmış bir arkadaşımız. Onun kriz bölgelerinden sadece çatışma, savaş haberleri geçmediğini, olup bitenleri siyasi, kültürel, ekonomik, diplomatik ve tarihi açılardan ele almaya özel önem verdiğini zaten biliyorduk, bir kez daha görmüş olduk.
Mete, Tunus, Libya, Mısır, Suriye gibi ülkelerdeki ayaklanmaların ortak ve farklı noktalarını bizzat yerinde gözlemler ve söyleşilerle aktarmanın yanısıra bu ülkelerde etkili olan İslamcılar başta olmak üzere siyasi hareketler ve eğilimler hakkında doyurucu bilgi ve analizler de sunuyor okura. Arap ayaklanmalarını ana kıyaslamasını Mısır ve Suriye üzerinden yapma tercihinin de son derece isabetli olduğu kansındayım. Sonuçta onun dinamik gazeteciliğini sosyal bilimlerle yoğurması sayesinde hem son derece akıcı, hem de alabildiğine bilgilendirici ve ufuk açıcı bir kitap var elimizde.

Ayaklanmaların geleceği
 
Dün Mısır’da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi “yeni firavun” ilan edip protesto edenlerle destekleyenler ayrı ayrı gösteriler düzenlediler. Bu da bize Arap ülkelerinde ayaklanmalar sonrasında neler olabileceği sorusunu bir kez daha sordurttu. İsterseniz kitaptan Mete Çubukçu’nun öngörüsünü aktarıp bu yazıyı sonlandıralım ve Yıkılsın Bu Düzen’i (Arapçası Fel Yaskut Ennizami) tavsiye edelim:
“Ortadoğu ‘eski rejimler’den ve bu rejimlerin ‘hastalık’larından kurtulduğu oranda demokratikleşecektir. Sandıktan çıkarak eski rejimin alışkanlıklarını devam ettirenler, eski rejimin enstrümanlarını kullananlar, baskıcı rejim kurmaya çalışanlar ya da rejimi tamamen İslamileştirmeye çalışanlar kaybedecektir.

Yarın: Cengiz Çandar’ın Mezopotamya Ekspresi kitabı.


Dile kolay, 400 Cumartesi

Cumartesi Anneleri bugün 400. kez, okulumun, yani Galatasaray Lisesi’nin önünde biraraya geliyor. Devletin ellerinden alıp kaybettiği yakınlarının izini sürme yolunda yine devletin zulmüne maruz kaldılar, çok çile çektiler, ama yılmadılar. Her türlüğü zorluğa rağmen onurlu ve dik duruşlar sayesinde Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları yürüyüşünün hep en ön saflarında oldular. 
Aslında Cumartesi Anneleri’nin desteğe ihtiyacı yok, ama bu ülkenin ve onun vatandaşlarının Cumartesi Anneleri’nin desteğine ihtiyacı var, ihtiyacımız var.
Kitap Yazıları (3) Öyle bir yolculuk ki!
Kitap Yazıları (5) En cesurumuz Hasan Cemal mi?



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı